JEOTERMAL ENERJİ SANTRALLERİ

jeotermal enerji santralleri

JEOTERMAL ENERJİ SANTRALLERİ

Jeotermal kelime anlamı olarak termal-ısı anlamına gelmektedir. Jeotermal kaynaklar ise yerin altında birikmiş ısı nedeniyle oluşan kimyasal içerikli sıcak sular, buhar ve gazların bütünüdür. Jeotermal santraller ise yer altında bulunan bu jeotermal kaynakları ham madde olarak kullanarak öncelikle elektrik enerjisi üretmek adına kurulan sahalardır. Buradan çıkaracağımız sonuç jeotermal enerji santrallerinin dünya üzerindeki dağılımında en büyük etkenin coğrafi koşullar olduğudur. Aynı zamanda jeotermal kaynakları diğer santrallerin hammaddelerinden ayıran birçok önemli özelliği vardır.
Jeotermal kaynakların en önemli özelliği; tükenmez olmasıdır. Diğer hammaddeler düşünüldüğünde bu özellik jeotermal kaynakların biraz daha ön plana çıkmasını sağlıyor. Jeotermal kaynaklar tükenmez olmalarının yanı sıra yenilenebilir ve sürdürülebilirdir. Verimliliği de %95 civarında olan jeotermal enerji santralleri cezbedici yanlarıyla jeotermal kaynaklara sahip ülkeler için önemli bir enerji üretim alanı oluşturmaktadır.

Doğal bir kaynak olduğu için doğru bir şekilde kullanıldığında çevreye zarar da vermeyen jeotermal enerji santralleri geçmişte olduğu gibi gelecekte de enerji üretiminde başvurulacak en önemli santral sistemlerinden biri olacaktır.

Jeotermal kaynakların enerji üretimi için kullanımı 1904 yılına kadar uzanmaktadır. 1980’li yıllara gelindiğinde üretim kapasitesi artırılmış ve gelişen teknoloji sayesinde de teknik kapasitesi üst seviyelere kadar ulaşmıştır. Günümüzde jeotermal enerji santrallerinin çalışmasında direkt buhar, flaş buhar, ikili akışkan olarak üç farklı sistem kullanılmaktadır. Ancak genel felsefe jeotermal kaynakların ısıtılması sonucu oluşan buharın türbinleri çevirmesi ve türbinlerin ısı enerjisini elektrik enerjisine çevirmesidir.